TEST: Gölgeler Modülü: Benim Gölge Parçam Bana Ne Söylemek İstiyor? | SDU AİLE DİZİMİ EĞİTİMİ: GÖLGELER MODÜLÜ | Saba Deniz Uzun

Soru No

Soru

A (3 Puan)

B (2 Puan)

C (1 Puan)

1.

Çevremdeki insanlara karşı sürekli olarak kendimi ispat etme ihtiyacı hissetmemin altında yatan duygu ne olabilir?

Yalnız kalma ve dışlanma korkusuyla kendimi çok önemli ve görünür kılmaya çalışıyorum.

Her şeyi iyi yaparak herkesin benden razı olmasını sağlamak zorundayım.

Bu mücadele, hayatta kalmak için geliştirdiğim otomatikleşmiş bir strateji.

2.

Hayatımda ‘hep pozitif olma’ ısrarım, gölge parçamın bana ne söylemek istediğini gösterir?

Sürekli pozitif kalarak bastırdığım, yüzleşmek istemediğim öfke ve incinmişliklerim var.

Ben dürüstüm ve hata yapmam, bu benim en büyük erdemimdir ve bundan vazgeçemem.

Aydınlık ve karanlığın iç içe olmak zorunda olduğunu kabul et ve kendini zorlama.

3.

Yaşadığım bir olaydan (yaptığım veya olduğum şeyden) aşırı utanç duymamın kaynağı nedir?

Utancın sana sistemin tarafından yapıştırılmış bir lanet olduğunu gör; sen yaptığından değil, olduğun halden utanıyorsun.

Bu utançla başa çıkmak için mükemmel olmalı ve dürüstlüğümü her zaman kanıtlamalıyım.

Kimsenin hakkını yememeye çalışmak, bir atanın kapatmadığı hatasını telafi etme çabasıdır.

4.

Kendini daima ‘güçlü ve her şeyi halleden’ biri olarak görme (Herkül kadın/eril) eğilimim, gölge parçamın hangi ihtiyacını kapatıyor?

Başkalarına güvenme. Yalnız kaldığında veya yaslandığında düşeceğini zanneden travmatik parçayı besliyorum.

Sevgi akışının kesildiği o travmatik anda donup kaldın ve zaman algın bozuldu.

Başkalarından yardım talep etme ve destek alabilme hakkın var ve bu seni zayıf yapmaz.

5.

Danışanımın/yakınımın sorununu hemen çözme zorunluluğu hissetmek, kendimle ilgili hangi parçayı gösterir?

Problemi çözmek zorunda olma ihtiyacı, tercih edilmek ve sevilmek isteyen çocuksu bir parçadır.

Ben terapist olarak kurtarıcıyım ve onun problemini çözmeliyim, aksi halde işimi iyi yapmış olmam.

Olayı olduğu gibi kabul et ve sadece alanda kal; çözüm, çözümsüz olanla kalabilme yeteneğinden gelir.

6.

Geçmişteki acıları veya travmaları sürekli düşünmek ve iyileştirmeye çalışmak neye hizmet eder?

Acıya ve travmaya tutunarak, o hikayeyi yarım olduğu haliyle tam kılmaya çalışıyorsun.

Bu, atalarının kaderini gerçeklik zannettiğin için oluyor ve bu döngüyü kırmalısın.

Geriye yönelik değil, hayata yönelik çalış ve hikayeden ayrışıp yoluna devam edebilmeyi hedefle.

7.

Partnerimdeki en rahatsız edici özellikler (sorumsuzluk, iletişim kuramama vb.) aslında bana neyi işaret ediyor?

Partnerin, senin kendi gölge yanının aynasıdır; reddettiğin özellikler onda sana gösterilir.

O benim içimdeki yaraları açan kişidir ve sadece ona kızmalıyım, sorumluluk ondadır.

Kendi Animusunu (eril ruhunu) kabul etmen gerekiyor ki, dışındaki erille barışabilesin.

8.

‘Ben yetersizim’ veya ‘ben hırsızım’ gibi olumsuz bir kelimeye aşırı tepki vermem (tetiklenmem) ne anlama gelir?

Bu, senin reddettiğin, dışladığın ve görmezden geldiğin bir sistemik hikayeyi taşıyorsun demektir.

Beyin yalanla gerçeği ayırt edemediği için bu kelimeleri duymaktan ve yargılanmaktan korkuyorsun.

Bu zaaflarını ve karanlık yanlarını bilmek, iyileştirmekten önce gelen bir erdemdir.

9.

Toplumsal rollere (anne, başarılı, dindar) aşırı tutunmam ve kendimi onlarla tanımlamam (persona şişmesi) hangi parçayı bastırıyor?

Kendini tanımladığın maskenin altında dans etmek, coşmak, günah işlemek ve kural yıkmak isteyen (bastırılmış) parçan var.

Bu benim kimliğimdir ve değişime karşı direnç gösteririm, herkes buna uymalı.

Yetişkin olmak, toplumun ve sistemin dayattığı suçlulukla başa çıkabilme sanatıdır.

10.

Hayat hikayemde kendimi sürekli 'kurban' veya 'mağdur' rolünde bulmamın nedeni ne olabilir?

Kurban iyileştirmez; iyileşme, katil/fail parçasını görüp kabul etmekten ve sistemdeki dengeyi bulmaktan gelir.

Çözüm, çözümsüzlükle kalabilme ve her halle varolabileceğini bilme yeteneğinden gelir.

Sürekli şikayet ederek, aslında sadece görülmek, duyulmak ve onaylanmak istiyorsun.