Belirsizlikte Kalmak ve Yaratılışın Kutsal Geçidi: Dişil Enerji Kodlarıyla Dönüşüm | Saba Deniz Uzun

Bu yazı, dişil enerjinin temel kodlarını anlamaya, belirsizlik anlarında kendinizle kalmaya, hayatın döngüselliğini kabul etmeye ve yaratıcınızla olan bağınızı derinleştirmeye odaklanmaktadır. Dönüşüm için pratik çalışmalar yapmaya hazırsanız, bu kutsal alana hoş geldiniz.

Kabul: Dişil Enerjinin İlk ve En Güçlü Kodudur

Dişil enerji kodlarında birinci aşama "Kabul"dür . Kabul, yaşamı olduğu gibi alabilmek ve evrenin size sunduklarına direnç göstermeden “Evet” diyebilmektir . Kadın bedeni ve organı, doğası gereği alıcıdır ve içeriye dönüktür . Vajina (yoni), bir kadının kabul ve alma ile olan ilişkisini temsil eder.

Kabul, yumuşatmadan, yatsımadan, ötekileştirmeden, reddetmeden, ortaya çıkan her ne ise ona izin vermektir . Çoğu zaman bizler alıcı olmadan verici olmaya, dış dünyada var olmaya alıştık . Ancak, belirsizliğin ortasında veya öngörülemeyen bir süreçteyken yapılması gereken, olanı olduğu haliyle kapsamak ve kabul etmektir .

Kabul, aynı zamanda kendi ihtiyaçlarınızı görmeyi ve onları onurlandırmayı içerir . Alma enerjisini reddettiğimizde, aslında kimden kopmamış olduğumuzu veya toplumsal olarak damgalanmaktan, fişlenmekten korktuğumuzu fark ederiz . Oysa asıl konu, talep etmekten veya almaktan korkmadan, karşıdan geleni "Kabul" edebilmekle ilgilidir.

Canlı Olan Her Şey Esnektir: Belirsizlikte Kalmanın Bilgeliği

Belirsizlikte kalabilmek, olanı kabul etmek ve sürece uyum sağlamak demektir. Kadın doğasına has üstün bir özellik esnekliktir. Hayat sabit, rijit ve katı değildir; sabit ve rijit olan her şey cansızdır. Canlı olan her şey ise esnek ve hareketlidir.

Kendimizi her gün aynı hissetmemeyi doğal kabul etmeliyiz . Zira kadının ruh hali sabit değil, döngüseldir . Bizim en büyük problemimiz, tek bir tip olacağımızı, sürekli mutlu ya da sürekli mutsuz kalacağımızı zannetmektir . Oysa kadının yapısı mevsimler gibi döngüseldir.

Dişil enerjiye göre yaşam, bir düz çizgi değil, iç içe geçmiş döngülerden oluşan bir spiraldır . Bu döngüsellik (regl döngüsü, ay döngüsü, mevsimler gibi) bize duygusal bir dalgalanma değil, bir enerji döngüsü sunar. Bu döngüleri (Bakire, Anne, Büyücü Kadın, Bilge Kadın) dinleyen kadın, zorlamayı ve kendini suçlamayı bırakır. Zorlama yerine uyum merkezli yaşamayı seçmek, tam da belirsizlik anlarında ihtiyacımız olan bilgeliği getirir.

Anda Olmak ve Alma Kapasitesi: İçedönüklüğün Gücü

Kadın organının anatomik yapısı içe dönüktür ve alıcılık üzerinedir . Bu, bir kadının iç dünyasını görmesinin kolay olduğu anlamına gelir . Anda olmak, dikkatimizi daima dışarıya vermek yerine, bu içe dönüklüğü onurlandırmakla başlar .

Anda ve süreç içerisinde kalmak, mevcut durumda neyin filizlendiğini, neyin zirvesinde olduğunuzu ve neyi bırakma döneminde olduğunuzu fark etmeyi gerektirir . Bırakmak istemesek bile, bazen başka bir yolumuz yokmuş gibi hissederiz . Ancak her ölüm bir doğumdur; bir şey ölüyorken içinden yeni bir şey doğuyordur.

Unutmayın; hedefimiz yalnızca bilgi edinmek değil, hayatınızda değişime birazcık olsun yer açabilmenizdir . Bu dönüşüm yolculuğunda, eğer daha derin travma çalışmalarına, aile dizimi, nefes veya tantrik çalışmalara ihtiyaç duyuyorsanız, Saba Deniz Uzun'un düzenlediği kamplara ve eğitimlere göz atabilirsiniz. Bu çalışmalar, hayatınızda gördüğünüz ve fark ettiğiniz, sizi zorlayan tüm döngülerin ve enerjilerin geçmişte kalmasına izin vermenize yardımcı olacaktır.